5 Kasım 2008 Çarşamba

Bir tren...

Halsiz trenin tıngırtılarını dinleyerek, bir sağa bir sola yalpalıyorum. Bir ben telaşlı hallerdeyim savrulan tren raylarının savuruşlarından. Kalabalık, olabildiğince sakin. Midem ağzımda bekliyorum yıllar sonra bindiğim trenin durağa ulaşmasını. Sanırsınız vagon içinde çığlıklar alabildiğine. Bir benim kendini boşlukta salınır sanan. Karşımda oturan al yanaklı genç kadının kucağında yampiri tuttuğu çocuğuna bakıyorum uzun uzun önce sonra dizine yavaş ve tereddütle dokunarak “normal mi?” diye soruyorum. Gözlerimdeki korkuyu, yakın zamanda göç edipte çabucak alışmak zorunda olduğu kendi korkusuna benzetiyor sanki. Sakin, vakur elime dokunuyor “korkmayasın, normal’dır” diyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder