17 Kasım 2008 Pazartesi

Kazanan hepsini alır


Börülce mısır patlatır, ben kola’ları hazırlar elimden bir kaza çıkmamasına (sakarlık konusunda hatırı sayılır bir üne sahibimdir) dikkat ederim. Bütün keyiflikler paşaların önüne geldi miydi kenarda tutulan birkaç film arasından seçimler yapmaya başlarız. Biz, beylerin deyimiyle “kız filmi” izlemeyi önerir ama sonra beyler üzülmesin, ağlamasın, gönülleri olsun diye, yarısında uyuya kalınan filmlere eyvallah deriz. Her zamanki gibi Cumartesi akşamı olağan sinema kurulu bir araya geldik ve bu sefer de bir “kız filmi” izlemeye karar verdik. “Mamma Mia”. Çok çok sevdim bu filmi. Çok güldüm, biraz ağladım, sanki bizim dönemin şarkılarıymış ve ben 1970’lerde, kıçımda ispanyol paça pantalon, bu grubun şarkılarıyla çok şey yaşamışım gibi dağılmalarına ve bir daha bir araya gelmeyeceklerine içlendim. Oysa ortaokul zamanlarımda ablam “The winner takes it all” eşliğinde henüz idrak edemediğim aşklarını, özenle sakladığı ve benim eninde sonunda bulup okuduğum günlüğüne yazarken,ben de bi kenarda “amma da bağırırak söylüyor” diye ergen ablaya bulaşmamaya çalışarak sabırla bitmesini beklerdim. Meğer bu şarkıyı anlamak için büyümek, aşık olmak, günlük tutmak gerekiyormuş. Film bittince dans etmek, Yunanistan’da yaşamak, Abba albümlerini hatmetmek geliyor insanın içinden. Şimdiden uyarayım.

2 yorum:

  1. meryl streep'in performansı sizinde gozlerinizi kamaştırmadı mı ?
    ben de filmden 4köşe cıkmıştım (=

    YanıtlaSil
  2. hoşgeldin berraque,
    zaten meryl teyzeye oldum olası hayranımdır. Bir kadının her oynadığı film süper olur mu yahu? Kerameti oyunculuğunda olsa gerek :)

    YanıtlaSil