20 Ağustos 2008 Çarşamba

Deniz nerede?

Geçen hafta sonu Gökçe adadaydım. Bir gece kalmak için yapılacak, akıl karı bir iş miydi? Kesinlikle hayır. Ama denize girmek bana iyi geldi mi? Kesinlikle evet. Uzun zamandır gitmeyi planladığımız bu küçük kaçamağa sonradan dahil olmak isteyen arkadaşımız ve eşi ile beraber gecenin karanlığında çıktığımız yolculuk biraz uykusuz geçse de, arabayı kullanan ben olmadığımda olsa gerek, pek de keyifli başladı aslında. Yeni evli olan çift ile beraber çıkılan yolculuk süresince arkadaşımızın eşini tanıma fırsatım olacak, önyargılarla yaklaşılan taraflarımız bu sayede törpülenecek diye kendi kendimi kandıradurduğum adaya ilk ayak basış saniyelerinde, kişi kendini belli etmiş, negatif elektriğiyle bünyeleri sallamaya başlamıştı bile. Kendisi bankacı olan, hatta yakın zamanda da terfi eden, saçı bukleli, gözü yeşil, yüzü çilli bu şirinmi şirin görüntüye sahip zeki kızımız adanın ne anlama geldiğini bilmediğinden olsa gerek bizim beye tam 7 kere “deniz nerede?” diye sorarak bizleri 7 kere dumura uğratmış, kalacağımız apart’a vardığımızda masada oturan müşterilerden birine 8’inci kez soraraktan bizi o andan itibaren geldiğimize geleceğimize pişman etmiştir. Bunu kaldırabilirdim. Evet, ama gittiğimiz her noktada ağzından çıkan ilk kelimenin olumsuz olmasına, “yok yok şaka bu, bir insan bu kadar saçma cümleler kuramaz” dedirten muhabbetine katlanmak, hele birde buna akıllı sandığımız sevgili eşinin de eşlik ettiğini görmek bizi gerçekten fazlasıyla sersemletti. Şu iki günün bizim için ne kadar zor geçtiğini, buradan yapılanları bir bir yazsam destan olacağını anlamışsınızdır sanırım. Arkadaşını tanımak istiyorsan ya iş yap, ya da yolculuğa çık diyen pamuk elli nineleri, dedeleri buradan öngörüşlü oldukları için saygıyla selamlıyorum. Beyimin arkadaşları olmaları nedeniyle edemediğim laflar kursağıma düğümlenirken yaşadığım ızdırabı aynı zamanda sakin olan ama tabiri caiz ise dellendimi gözü hiçbir şeyi görmeyen sevgiliyi telkin etme görevide bana düşünce gerçekten zor bir hafta sonu oldu diyebilirim. Siz siz olun zaten baştan kafa yapınızın birbirine uymadığını düşündüğünüz kişilerle değil mavi tura, iki günlük yolculuğa bile çıkmayın.