14 Ekim 2008 Salı

Ne oluyor orda!

Öğle yemeği için müdavimi olunan, sayemizde bolca para kazanan aslı abla yemeklerinin yerine , alışveriş merkezlerinden birinin yolunu tutmaya karar verdik. Kimileri, bu sıcakta ev çekilmez mantığıyla olsa gerek altın günlerini uzun masalara taşımış, kimileri yalnızlığını mağazalara, kimileri ise işsizlikten eli cebinde kara kara düşünmeye vermişti kendini. Alışveriş merkezlerinin yemek katlarında serseme dönen ben, genelde, bininci kez aynı yağ ile kızartılmış patates kızartmalarında aklım kalarak daha sağlıklı ne yenilebilinir diye döner dolaşır yanımdakini çileden çıkarır sonra yine, bininci kez aynı yağ ile kızartılmış patates kızartmalarından alırım. Bu sefer yemeyecektim, kararım katiydi çünkü yanımdakilere nazım geçmiyordu ve kumpir yenilmesi konusunda hemfikir olunmuştu bile. Tepeleme doldurduğum kumpirimle, yampiri sandalyeye mevzilenmiş nasıl bitireceğimi düşünürken ön masada oturan bir kadının “ayıp, ayıp” feryatlarıyla irkildim önce. Masada 3 kişi olduklarını görüyordum ama bağırdığı tarafta kimlerin olduğunu bir türlü çözemiyordum. Bağırılan taraftaki herkesin suratında “kim? ben mi?” bakışı çöreklenmişti nitekim. Aynı masayı paylaştığım arkadaşlarımın, olayı takmıyor havasında görünmesinin aksine ben, arabaların önüne konulan oynar başlıklı oyuncaklar gibiydim. Çırpınışlarım sayesinde öğrendim ki derdimiz, tam da çaprazda oturan bir çiftin romantizmi biraz fazla abartmasıymış. Rahatsızdı bu durumdan teyze. Lakin kanatlarının altında, 13 yaşında olduğunu serzenişleri sırasında öğrendiğimiz oğlu mevcuttu. Gelin görün ki bu hanımteyzeler genelde izledikleri pembe dizilerde, kovuşamayan aşıklar öpüştüğünde “ohh nihayet” nidalarıyla mendillere sümkürür, dışarıda kazara biri sevgilisine buse kondursa koca bir bela oluverirlerdi. Hanım teyzemizin durmaya, susmaya niyeti yoktu güvenlik geldi 16 bilemediniz 18 yaşlarında olan çifti uzaklaştırdı. Sevgilinin yanında racona ters düşen bu hareket karşısında saçları püsküllü delikanlı, “kıskandıysan gel seni de öpiym” diyerek uzaklaşırken mekandan gülüşme sesleri yükseldi.

Bu tarz durumları abartı buluyorum evet ama bu küçük veletlerin de nasıl bu kadar cesur olabildiklerini anlayamıyorum doğrusu. Aslına bakarsanız bende tıpkı koynunda bebesiyle serzenişleri  tavan yapan teyze misali, bu görüntüler karşısında sinirden köpürenlerdenim aslında ama lafım daha çok, meraklı körpelere değilde yaşı kemale ermiş zihniyetlere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder